Abaza Hasan Paşa

Abaza Hasan Paşa doğum tarihi bilinmeyip, vefat tarihi 1659 yılındadır. Kendisi Beylerbeyi,Vezir ve Celali Lideri olarak bilinir. Kapıkulu süvarilerinin Silahtar bölüğüne mensup olan Abaza Hasan Paşa, Celali Kara Haydaroğlu İsyanı’nın bastırılmasındaki hizmetlerinden dolayı Sadrazam Sofu Mehmet Paşa tarafından 1648’de üç yıl süreyle Yeni-İl Türkmen Beyliğine tayin edildi. Diğer ocak ağalarının kıskançlıkları ve Sofu Mehmet Paşa’nın görevinden alınmasıyla Abaza Hasan, süresini doldurmadan görevinden azledildi ve onun yerine eski bir asi elebaşı olan Ak Ali getirildi.

Haksızlığa uğradığını düşünen Abaza Hasan Paşa, 1651 yılında Sadrazam Melek Ahmed Paşa’nın huzuruna çıkarak görevinin iade edilmesini istediyse de Sadrazam ona vilayetine gitmesini buyurdu. Bunun üzerine canından endişe eden Abaza Hasan, Üsküdar’a geçti ve memnuniyetsiz sipahileri etrafına topladı. Topladığı başıbozuklarla Sadrazam’dan, kendisine haksızlık eden kişilerin cezalandırılmasını istemesine rağmen bunu başaramadı. Mahiyetindekilerle İstanbul’dan ayrılan Abaza Hasan Paşa İzmit’ten itibaren soygunlar ve baskınlar yapmaya başladı, Kastamonu’yu yağmaladı. Hükümet, isyana karşı Çelebizade Abdülaziz Efendi’den bir fetva alarak Sivas Valisi İbşir Paşa’yı görevlendirdi.

Ancak İbşir Paşa’nın bu görevi kabul etmekte tereddüt göstermesi ve Abaza Hasan ile yakın ilişkileri olması hasebiyle görevlendirilmesi uygun görülmeyerek ondan vazgeçildi ve yerine Karaman beylerbeyi Katırcıoğlu Mehmet Paşa görevlendirildi. Başkasının kendi yerine görevlendirildiğini duyan İbşir Paşa, Abaza Hasan Paşa’yla kuvvetlerini birleştirdi. Abaza Hasan, Aksaray civarında Katırcıoğlu’nun birliklerini mağlup etti. Bu başarısından sonra halktan zorla vergi toplamaya kalkışan Abaza, bölgedeki bazı sancak beylerinin de katılımıyla Ankara’ya yürüdü.

Bu arada sarayda ağalar iktidarına son verilmiş ve Abaza Hasan Paşa ile anlaşma zemini hazırlanmıştı. Sadrazam Siyavuş Paşa’nın Abaza’ya Türkmen ağalığı, İbşir Paşa’ya da Halep beylerbeyliğini tevcihi ile Abaza’nın ilk isyanı bastırılmış oldu. Ancak Abaza, hakkında ki şikayetler üzerine Yedikule zindanlarına atıldı, 1652’de Şeyhülislam Behayi Efendi sayesinde hapisten kurtuldu. 1654 yılında İbşir Paşa’nın sadarete tayin edilmesini fırsat bilen Abaza Hasan Paşa büyük bir orduyla İstanbul’a geldi. İbşir Paşa bu görevinde yalnızca altı ay kalabildi ve idam edildi. Abaza, İbşir Paşa’nın idamına kadar ona sadık kaldı. İstanbul’dan uzaklaştırılmak istenen Abaza’ya ise 1665’de Yeni-il voyvodalığı, 1656’da vezirlik unvanıyla Diyarbakır valiliği, 1657 yılında da Halep valiliği verildi.

Okumanızı Tavsiye Ediyoruz !  Abaza Mehmed Paşa

IV. Mehmed’in iktidarı sırasında siyasi istikrar bir türlü yakalanamamış, ilk sekiz yılda on dört sadrazam denenmişti. Bunun üzerine tecrübeli bir devlet adamı olan Köprülü Mehmet Paşa bazı şartlarla Sadrazamlık görevini kabul etti. Köprülü’nün devlet otoritesini yeniden tesis etmek ve sağlamlaştırmak amacıyla başvurduğu tedbirlerden kaçanlar Abaza’ya sığınıyordu.

Köprülü’nün Erdel seferi çağrısına uymayan Abaza Hasan kendisine intisap eden Vezir Sarı Kenan Paşa, Tayyarpaşazade Vezir Ahmed Paşa, Deli Ferhad Paşa, Ali Mirza Paşa gibi vüzera, beylerbeyi ve sancakbeylerinin yardımıyla Konya ovasında ordu toplamaya başladı. Köprülü’nün Erdel’de olmasını fırsat bilen Abaza ordusuyla Bursa yönünde bir takım yağma hareketlerine girerek IV. Mehmed’den Köprülüyü azletmesini istedi. İstediği reddedilen Abaza, kendisini yok etmekle görevlendirilmiş Bağdat Muhafızı Murtaza Paşayı Ilgın civarında pusuya düşürerek yenilgiye uğrattı. Kışı geçirmek için Antep’e gelen Abaza’nın bazı adamları Halep’te bulunan Murtaza Paşa’ya teslim oldu. Askeri gücünün zayıfladığını gören Abaza Hasan Paşa anlaşma yolları aradı. Murtaza Paşa’dan canının bağışlanması teminatını aldıktan sonra Halep’e gitti. Abaza Hasan Paşa 16 Şubat 1659’da Halep’te bir akşam yemeği esnasında Murtaza Paşa’nın top ateşiyle beraberindeki otuz bir isyancıyla birlikte öldürüldü. Bu baskında Abaza Hasan Paşa’nın kardeşi Hadım Hasan Ağa’da üç oğluyla öldürüldü. Abaza’nın isyancı bakiyelerinden seksen bin civarında tüfek ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Abaza Hasan devlet otoritesini kabul etmeyip en büyük celali isyancısı olarak anılır.

Kaynakça

Joseph Von HAMMER, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, İstanbul 2000, s.978-979.

Claude HUART, “Abaza Hasan Paşa”, İA, 1, MEB, Eskişehir 1997, s.5-6.

Mücteba İLGÜREL, “Abaza Hasan Paşa”, DİA, 1, İstanbul 1988, s.11.

KATİP ÇELEBİ, Fezleke-i Katip Çelebi, 2, İstanbul 1869, s.371.

NAİMA, MUSTAFA, Tarih-i Naima,: Ravzat’ül-Hüseyin fi HulasatiAhbari’l- Hafi kayn, haz. Mehmet İpşirli, Ankara 2007, s.1800-1820.

Mehmed SÜREYYA, Sicill-i Osmanî, 2, İstanbul 1996, s. 1039.

İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, 3 (1), Ankara 2011, s.336-343.

Hasan Kuşçu

Yorumlar

Yorum yapmak ister misin?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kenar Çubuğu